ABD Borç Limiti Krizi ve Varlık Fiyatlarındaki Riskler
ABD’nin borç limiti krizi, finansal piyasalarda belirgin bir risk unsuru olarak kalmaya devam ediyor. Beyaz Saray ile Cumhuriyetçi temsilciler arasında gerçekleşen borç limiti müzakerelerinde ilerleme kaydedilse de, harcamalar konusundaki anlaşmazlıklar müzakerelerin uzamasına neden oluyor.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, borç limitinin yükseltilmesi gerektiğine dair uyarılarını yinelese de, Fitch Ratings gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ABD’nin “AAA” olan kredi notunu negatif izlemeye aldı. Bu durum ABD’nin finansal istikrarı için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
ABD Merkez Bankası (Fed) yayımladığı tutanaklarda, bazı Fed yetkililerinin daha fazla faiz artışının gerekli olabileceğini, bazılarının ise buna katılmadığını ortaya koydu. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller ise haziran toplantısında faiz artırımının gelecek üç haftalık verilere bağlı olacağını açıkladı.
Bu gelişmelerin ardından para piyasalarında Fed’in haziranda 25 baz puanlık faiz artışına gidilebileceğine yönelik fiyatlamalar yüzde 34 seviyesine yükseldi. Ancak borç limiti açmazı gölgesinde makroekonomik verilerden alınan sinyallerin önemini koruduğu belirtiliyor.
ABD’de finansal sonuçlarını açıklayan Nvidia’nın yapay zeka çipleri şirketin satış hacmini güçlü şekilde desteklediği görüldü. Bu durum vadeli işlem piyasalarında şirketin hisse senedi vadeli işlem kontratı yüzde 25’e yakın yükselirken, Nasdaq vadeli işlem kontratı da yüzde 1’in üzerinde primli seyrediyor.
ABD ve Avrupa’da büyüme verileri, yoğun veri gündemi çerçevesinde açıklanmaya devam ediyor. Bu verilerin varlık fiyatlarındaki oynaklığı artırabileceği belirtiliyor.
Sonuç olarak, ABD’nin borç limiti krizi finansal piyasalarda belirgin bir risk unsuru olarak kalmaya devam ediyor. Fed’in faiz artışlarına yönelik tutumları ve makroekonomik veriler, varlık fiyatlarındaki oynaklığı artırabilir.,
News
