Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, deprem sonrası yapılan çalışmaların her alanda aralıksız devam ettiğini söyledi. Ülkenin her yerinde riskli yapıların belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Tatar, bu yapıların muhakkak belli bir plan dahilinde dönüştürülmesi gerektiğini ifade etti.
Deprem bölgelerinde yapılan çalışmaların önemine dikkat çeken Tatar, bu kapsamda İstanbul’da başlatılan ‘Yarısı Bizden’ kampanyasının, yüksek deprem riski altındaki diğer illerimizde de yaygınlaştırılarak süreceğini belirtti. Vatandaşların bu kampanyaya büyük bir heyecanla katılmaları, projenin önemini kavramaları gerektiğinin altını çizdi.
Tatar, vatandaşların afet öncesi, sırası ve sonrasında doğru davranış değişikliğine gitmelerinin önemine de değindi ve bu kapsamda AFAD koordinasyonunda deprem tatbikatlarının süreceğini ifade etti.
130 bini aşkın konteyner kuruldu
Tatar, deprem bölgelerinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi vererek, şu ana kadar 130 bini aşkın konteyner kurulduğunu, haziran sonuna kadar bu sayının 200 bini bulacağını söyledi. Bu sürecin aşama aşama devam edeceğini ifade eden Tatar, vatandaşların kalıcı konutlarına kavuşmalarının da hedeflendiğini belirtti.
Deprem sonrası yatay yönde yer değiştirmeler yaşandı
Tatar, bölgede yaşanan iki büyük deprem sonrası birbirinden farklı 7 ayrı fay parçasının kırıldığını ifade ederek, dünyanın hiçbir bölgesinde, hiçbir jeolojik ortamında böyle bir afetin yaşanmadığını belirtti. Fay kırılmaları nedeniyle 7-8 metreye varan yatay yönde yer değiştirmeler yaşandığına değinen Tatar, bölgede hem jeolojik anlamda yüzey kırığı oluşturduğunu hem de afet kadastrosu diye adlandırılan 7-10 metreye kadar yer değiştirmiş parseller, tarla sınırları, binalar, yerleşim yerleri bulunduğunu ifade etti.
Türkiye’de aktif 485 fay hattı bulunuyor
Türkiye’de aktif 485 fay hattı bulunduğuna dikkat çeken Tatar, bu fayların her birinin 5,5 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeli bulunduğunu belirtti. Bu fayların en son ne zaman yıkıcı deprem ürettiği, hangi büyüklükte sarsıntı meydana geldiği gibi parametrelerin bilinmesi gerektiğini vurgulayan Tatar, bu sayede fayın gelecekte deprem üretme potansiyelinin daha iyi anlaşılacağını ifade etti.
Sivas ve bölgesinde riskli yapıların belirlenmesi gerekiyor
Tatar, bölgedeki fay hatlarına dikkat çekerek, Sivas özelinde veya Orta Anadolu özelinde çok uzun yıllar deprem üretmeyen ama aktif olduğu bilinen uzun yıllar suskun olan fay hatları olduğunu belirtti. Bu fay hatlarının hasar yaratması için illa bir yerleşim yerinden geçmesi gerektiğini ifade eden Tatar, Sivas’ın bu anlamda özellikle zeminin iyi olmadığını bildiğimiz alanlarını daha dirençli hale getirmemizin gerektiğini söyledi.
Sonuç olarak, depreme karşı şehirlerin mutlaka dirençli hale getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Tatar, bu konuda yapılan çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirtti. Vatandaşların doğru davranış değişikliğine gitmelerinin önemine değinen Tatar, deprem sonrası riskli yapıların belirlenmesi ve dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizdi.,
News
