Merkez Bankalarının Enflasyonla Mücadelesi ve Dünya Ekonomisindeki Riskler
Son dönemde merkez bankaları, enflasyonla mücadele kapsamında sert adımlar atmıştır. Ancak dünya genelinde artan resesyon endişeleri, sıkı para politikalarına rağmen devam etmektedir. Özellikle ABD’de bankacılık krizinin yeniden gündeme gelmesi, makroekonomik verilerdeki karışık sinyaller ve para politikasına ilişkin belirsizlikler risk algısını artırmıştır.
ABD’de First Republic adlı bankanın hisseleri, banka krizine karışması nedeniyle yüzde 50’ye yakın değer kaybetmiştir. Aşırı oynaklık nedeniyle New York borsası, bankanın hisselerinin işlemlerini bir süreliğine durdurmuştur. First Republic’in yaklaşık 100 milyar dolarlık varlık satışı yapacağına dair haberler de söz konusu seyirde etkili olmuştur.
Diğer yandan ABD’de yeni konut satışları, mart ayında beklentileri aşarak yüzde 9,6 artışla 683 bine yükselmiştir. Ancak ülkede Conference Board Tüketici Güven Endeksi, nisan ayında aylık bazda 2,7 puan azalışla 101,3’e düşerek 9 ayın en düşük seviyesine gerilemiştir.
Tüm bu veriler, ABD ekonomisinde karışık sinyaller vermeye devam ettiğini göstermektedir. Analistler, bu durumun ülkede ani bir duruş endişelerinin yeniden dillendirilmesine sebep olduğunu ifade etmektedir.
Para piyasalarında ise ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek ay 25 baz puan faiz artıracağına ilişkin beklentiler yüzde 77’ye ulaşmıştır. Ancak Banka’nın bu faiz artışıyla “şahin” politikalarını sonlandıracağı öngörüleri öne çıkmaktadır.
Öte yandan, Microsoft ve Google’ın ana kuruluşu Alphabet, açıkladıkları bilançolarda farklı sonuçlar elde etmiştir. Microsoft’un gelirleri yüzde 7 artışla 52,9 milyar dolar, net karı yüzde 9 yükselişle 18,3 milyar dolar olurken, Alphabet’in geliri yüzde 3 artışla 69,8 milyar dolara çıkmış, ancak net karı 15,1 milyar dolara düşmüştür.
Avrupa borsaları ise dünya genelindeki artan resesyon riskine rağmen, Almanya hariç satış ağırlıklı bir seyir izlemiştir. Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinin faiz artırmaya devam edeceklerine yönelik açıklamaları, risk algısını desteklemektedir.
ECB üyesi Boris Vujcic, bankanın faizleri artırmaktan başka çaresi olmadığını belirtirken, Banka’nın gelecek ay atacağı faiz adımının büyüklüğüne ilişkin soru işaretleri fiyatlamaları zorlaştırmaktadır. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB’nin 25 baz puan faiz artıracağına kesin gözüyle bakılırken, 50 baz puanlık faiz artış ihtimali yüzde 31 seviyesinde bulunmaktadır. Banka’nın yıl sonuna kadar toplamda 100 baz puan faiz artıracağı öngörüleri de güçlü kalmaktadır.
Asya’da ise teknoloji şirketleri düşüş eğilimini törpülemiştir. Ancak Çin ekonomisinin yavaşlaması karşısında hükümetin yeni adımlar atabileceğine yönelik haber akışı risk iştahını sınırlı da olsa desteklemektedir.
Tüm bu gelişmeler, Türk piyasalarında da etkisini göstermektedir. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi dün satış ağırlıklı bir seyir izlemiştir. Dolar/TL ise yüzde 0,1 artışla 19,4246’dan kapanmıştır.
Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 4.800 ve 4.700 seviyeleri destek, 4.980 ve 5.000 puan direnç konumunda bulunmaktadır.
Sonuç olarak, dünya genelinde artan resesyon endişeleri, merkez bankalarının sıkı para politikalarına rağmen devam etmektedir. Türk piyasalarında da bu gelişmelerin etkisi görülmektedir. Ancak analistler, geleceğe yönelik beklentilerde değişiklik olmadığı sürece, piyasalarda olumlu bir seyir beklemektedir.,
GÜNDEM
09 Haziran 2023GÜNDEM
09 Haziran 2023EKONOMİ
09 Haziran 2023GÜNDEM
09 Haziran 2023GÜNDEM
09 Haziran 2023GÜNDEM
09 Haziran 2023SPOR
09 Haziran 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.