Fed’in Gelecekteki Adımları Yatırımcıları Nasıl Etkileyebilir?
ABD ekonomisi, önümüzdeki dönemde Federal Reserve’in (Fed) para politikası adımlarına odaklanmış durumda. Ayrıca, makroekonomik verilerde de karışık sinyaller görülmeye devam ediyor. Bu durum, yatırımcıların finansal piyasaları yakından takip etmelerini gerektiriyor.
ABD’de Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) tarafından açıklanan verilere göre, hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) mayısta aylık bazda 1,6 puan azalışla 50,3’e düştü. Bunun yanı sıra, nisanda fabrika siparişleri yüzde 0,4 artsa da öngörüleri karşılamadı.
ABD’de borç limiti krizinin çözülmesiyle birlikte, ABD hazinesi tahvil satışlarına başlamıştır. Ancak, ABD hükümetinin borçlanması piyasalarda likiditeyi olumsuz etkileyebileceği endişesi devam etmektedir.
Öte yandan, Fed’in faiz oranlarını değiştirmeyeceği fiyatlanırken, Banka’nın nihai faiz oranını şu anki seviyenin 25 baz puan üzerinde belirleyeceği beklenmektedir.
Emtia piyasalarında da karışık bir seyir öne çıkmaktadır. Altının ons fiyatı güne yüzde 0,1 azalışla 1.960 dolardan, Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,1 artışla 76,5 dolardan başladı.
Dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,20, Nasdaq endeksi yüzde 0,09 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,59 gerilerken, ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne sınırlı yükselişle başlamıştır.
Avrupa piyasalarında ise satış ağırlıklı bir seyir öne çıkmıştır. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, enflasyonist baskıların yüksek seyrettiğini, çekirdek enflasyonun zirve yaptığına dair net bir kanıt olmadığını söylemiştir. Lagarde, enerji desteklerini sürdürmenin orta vadede enflasyonist baskıları artırabileceği konusunda uyarıda bulunmuştur.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB’nin gelecek hafta 25 baz puan faiz artırması beklenirken, Banka’nın yılın geri kalanında toplamda 50 baz puan faiz artıracağı ve bu yıl faiz indirimi yapmayacağı tahmin edilmektedir.
Dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,10, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,54, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,96 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,78 gerilerken, Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne düşüşle başlamıştır.
Asya piyasalarında ise Avustralya Merkez Bankası, politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 4,10’a çıkarmıştır. Banka, iş gücü piyasasında sınırlı da olsa bir gevşeme olduğunu ancak bu durumun enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığını belirtmiştir. Bankanın faiz artırımlarına devam edebileceği aktarılan açıklamada, faizlerin daha da artırılmasıyla enflasyonun daha kısa sürede makul seviyelere inmesinin beklendiği kaydedilmiştir.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) Ueda Kazuo ise ülkede enflasyon ve enflasyon beklentilerinin yükseldiğini bildirmiştir.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7, Hong Kong Hang Seng endeksi yüzde 0,6 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,5 yükselirken, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3 azalmıştır.
Yurt içinde ise Borsa İstanbul, üçüncü gününde de alış ağırlıklı seyrini sürdürmüştür. BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışın yüzde 5,04 üzerinde 5.372,66 puandan tamamlamıştır.
Dün Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) yaklaşık bir ay aranın ardından yeniden 500 baz puanın altına gerilemiştir. Dolar/TL ise dün yüzde 1,5 artışla 21,2745’ten kapanmıştır.
Analistler, bugün yurt içinde reel efektif döviz kuru, yurt dışında ise Avro Bölgesi’nde perakende satışların takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.500 ve 5.700 seviyelerinin direnç, 5.300 ve 5.200 puanın destek konumunda olduğunu kaydetmiştir.
Genel olarak, finansal piyasalar, Fed’in gelecekteki para politikası adımları ve makroekonomik verilerin etkisi altında seyretmeye devam edecektir. Bu nedenle, yatırımcılar, piyasaları yakından takip ederek riskleri minimize etmek için doğru kararlar almaya çalışmalıdır.,
News
