İtalya doğum oranlarındaki düşüşle mücadele ediyor
İtalya’da yıllık bazdaki doğum sayıları 2008 yılından bu yana düşüş gösteriyor. Bu yıl yapılan doğum oranına ilişkin konferansta ele alınan konulardan biri de doğum sayılarındaki düşüşün nasıl durdurulacağıydı. Konferansa katılan İtalya Başbakanı Meloni, doğum, annelik ve aile hakkında konuşmanın gittikçe zorlaştığı bir dönemden geçtiklerini belirterek, bu konferansın bir devrim gibi bir eylem olduğunu dile getirdi.
Meloni, iktidara geldikleri ilk günden itibaren çocukları, anneleri ve babaları siyasi gündemlerinin ilk sırasına yerleştirdiklerini belirterek, doğum oranını ve aileyi, eylem planlarının mutlak bir önceliği haline getirdiklerini söyledi. Doğum sayılarındaki düşüşle mücadele etmek, hükümetin tüm siyasi adımlarının merkezine aldıkları bir konu olduğunu dile getirdi. Hükümetin yürürlüğe koyduğu tüm politikalara 360 derecelik bakış açısına sahip olmak istediklerini belirterek, çocukların tüm toplum için ortaya koyduğu katma değerin her alanda dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Hükümetin büyük krizlerle büyük bir kararlılıkla mücadele etmek istediğini söyledi. Çünkü çocuklar, geleceğin inşasında ilk taştır.
Meloni, kadınların meslekleriyle annelik arasında kaldığını ifade ederek, “Kadınlar mesleki arzularından feragat etmeden annelik arzularını gerçekleştirme şansına sahip olmazsa sadece eşit fırsatlara değil, özgürlüklerine de sahip olamayacaklar.” dedi.
Aşırı sağdaki İtalya’nın Kardeşleri Partisinin (FdI) de lideri olan Başbakan Meloni, “taşıyıcı annelik” konusunu da eleştirerek, herkesin meşru tercihi ne olursa olsun, hepimizin bir erkek ve bir kadından geldiğini söylemenin skandal bir şey olmadığı bir toplum istediklerini belirtti. Anneliğin satılık olmadığını, rahimlerin kiralık olmadığını, çocukların tezgahtan alınan, beğenmediğinizde iade edebileceğiniz bir ürün olmadığını söylemenin bir tabu olmadığı bir toplum istediklerini dile getirdi.
Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus da konferansta yaptığı konuşmada, İtalya’da bir aile kurmanın sadece zenginlerin kalkışabileceği bir girişime dönüştüğünü ve bunun adil bir şey olmadığını söyledi. Mutlu bir toplumun doğal olarak üremeyi, entegrasyonu ve kucaklama arzusunu geliştirdiğini ifade eden Papa, “Mutsuz bir toplum, sahip olduğu ne varsa bunu ne pahasına olursa olsun savunmaya çalışan bireylerin olduğu toplum düzeyine iner.” diye konuştu.
Papa Franciscus, belirsizlik ve kırılganlığın genç nesillerde ileriye dönük güvensizlik yarattığını belirterek, doğum oranındaki mücadelenin bir umut meselesi olduğunu söyledi. Özellikle kadınların bazı aşılamaz koşullarla karşılaştığını ifade eden Papa, “En çok zarar görenler onlar, genellikle kariyer ve annelik arasında yol ayrımına zorlanan ya da ailelerine veya kendilerine bakamayanlara bakmanın ağır sorumluluğu altında ezilen genç kadınlardır. Bu kadınlar şu anda seçici çalışma düzeninin köleleri durumunda.” diye konuştu.
İtalya’da yıllık doğum sayısı son 14 yılda her yıl düşüş göstererek, en son 2022’de 392 bin 598 olarak ölçülmüştü. İtalya hükümeti, doğum oranındaki düşüşle mücadele etmek için politikalar geliştirmeye devam ediyor.
News
