**İsveç’te İslam Karşıtı Saldırı Sonrası Türkiye’nin Tepkisi**
İsveç’te yaşanan son olay, toplumda büyük bir tepkiye neden oldu. Bir saldırgan, Kur’an-ı Kerim’i yakma eylemi gerçekleştirdi ve bunu yaparken domuz pastırması kullandı. Bu hareketiyle “İslam’ı eleştirme” amacı güttüğünü iddia etti ve kendisini sosyal medyada “laik ateist” olarak tanımladı. İsveç polisi, eylemciye karşı nefret söylemi soruşturması başlattı.
Bu saldırı, Irak kökenli saldırganın daha önce de Kur’an-ı Kerim yakma eylemleri gerçekleştiren Rasmus Paludan’ı övdüğü ve İslam’ı İsveç değerlerine tehdit olarak gördüğünü ortaya koydu. Bu durum, toplumda büyük bir endişe yarattı.
Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği, benzer eylemlerde olduğu gibi bu saldırının önlenmesi için İsveç makamlarına başvuruda bulundu. Büyükelçilik, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi Azerbaycan, Suudi Arabistan, Pakistan, Fas, Endonezya, Malezya, Bangladeş ve Filistin Büyükelçilikleriyle iletişime geçti ve ortak bir mesaj iletmek için çaba sarf etti. Bu mesaj, İsveç Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Büyükelçi Jan Knutsson, Ulusal Polis Şefi Anders Thornberg, Riksdag Parlamento Başkanı Andreas Norlen ve Başbakan’ın Dışişleri ve Güvenlik Başdanışmanına iletilmek üzere hazırlandı.
Önceki başvurularda İsveç polisi tarafından reddedilen Kur’an-ı Kerim yakılması olaylarına ilişkin Türkiye ve Irak’ın Stockholm Büyükelçilikleri, bu kez reddedilmeyen bir başvuruda bulundu. Mahkeme tarafından iptal edilen önceki kararların ardından, İsveç polisi bu kez eylemcinin başvurusunu reddetmedi.
Bu olay, toplumun hassasiyetine ve dini değerlere olan saygıya vurgu yapmaktadır. İsveç ve diğer ülkelerin yetkililerinin bu tür saldırıları engellemek için daha fazla önlem alması gerekmektedir. İslam karşıtı eylemler, hoşgörü ve barış içinde birlikte yaşama ilkesine zarar vermektedir.
Saldırı sonrası Türkiye’nin gösterdiği tepki, uluslararası alanda da dikkat çekmiş ve olayın kınandığını göstermiştir. Bu tür eylemlerin tekrarlanmaması ve toplumun birlikte yaşama iradesine zarar vermemesi için gerekli adımların atılması büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, İsveç’teki bu saldırı, İslam’a ve dini değerlere yönelik bir tehdit olarak görülmelidir. Türkiye’nin ve diğer ülkelerin tepkisi, bu tür saldırıların önlenmesi ve hoşgörü ortamının korunması için önemli bir adımdır. İsveç makamları da bu tür olaylara karşı daha kararlı bir tutum sergilemelidir. Toplumun bir arada yaşama iradesi ve hoşgörüye olan inancı, bu tür saldırıları bertaraf etmek için en etkili silahtır.
GÜNDEM
26 Eylül 2023GÜNDEM
26 Eylül 2023EKONOMİ
26 Eylül 2023GÜNDEM
26 Eylül 2023GÜNDEM
26 Eylül 2023GÜNDEM
26 Eylül 2023SPOR
26 Eylül 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.