**Ömer Çelik’ten İsveç’teki Kur’an-ı Kerim Olayına Tepki**
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, İsveç makamlarının Kurban Bayramı günü bir cami önünde Kur’an-ı Kerim yakmak için yapılan başvuruya onay vermesini lanetledi. İsveç Yüksek Mahkemesi’nin nefret suçlarını himaye eden tutumunu ise şiddetle kınadı.
Çelik, daha önce de ifade ettiği gibi Kur’an-ı Kerim’e yapılan her türlü saygısızlığın insanlık suçu olduğunu belirtti ve bu lanetli eylemlere karşı siyasi ve hukuki her zeminde en güçlü şekilde mücadele edeceklerini vurguladı.
İsveç’te yaşanan bu olay, tüm İslam dünyasında büyük bir tepkiye sebep oldu. Kurban Bayramı gibi kutsal bir günün seçilerek böyle bir başvurunun yapılması, İslam inancına ve Müslümanların duygularına açık bir saldırı olarak değerlendirildi. İsveç Yüksek Mahkemesi’nin bu başvuruyu onaylaması ise nefret suçlarını himaye eden bir tutum olarak algılandı.
Ömer Çelik’in bu açıklaması, Türkiye’deki Müslüman toplumunun da tepkisini yansıtmaktadır. Türkiye, İsveç makamlarının aldığı bu kararı kesin bir şekilde kınamakta ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını talep etmektedir.
Bu tür saygısızlık eylemleri, insanların inançlarına karşı yapılan saldırılar olarak kabul edilmekte ve uluslararası hukukun da bu tür davranışları suç saydığı bilinmektedir. İsveç Yüksek Mahkemesi’nin böyle bir başvuruyu onaylaması, nefret suçu işlenmesine zemin hazırlamak anlamına gelmektedir.
Ömer Çelik’in bu açıklamasıyla birlikte, Türkiye’nin bu konuda duyarlılığını ortaya koymuş ve benzer olayların yaşanmaması için gerekli adımların atılması gerektiğini vurgulamıştır. Türkiye’nin, İsveç makamlarıyla bu konuyu ciddiyetle ele alması ve gerekli önlemleri alması beklenmektedir.
Sonuç olarak, Ömer Çelik’in İsveç’teki Kur’an-ı Kerim olayına yönelik tepkisi, Türkiye’deki Müslüman toplumunun da tepkisini yansıtmaktadır. Bu tür saygısızlık eylemlerine karşı siyasi ve hukuki zeminde mücadele edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. İsveç Yüksek Mahkemesi’nin bu olayı onaylaması, nefret suçlarını himaye eden bir tutum olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’nin, bu konuyu uluslararası platformlarda da gündeme getirerek benzer olayların yaşanmaması için mücadele etmesi beklenmektedir.,
News
