Bilgi Üretimi Artık Medeniyet Perspektifi İçinde Yorumlanmalı
Bugün dünya, bilgi üretimi ve teknolojik gelişmelerle dolu bir dönemden geçiyor. Bu gelişmeler, insanlığın hayatını kolaylaştırırken aynı zamanda yeni sorunlar da ortaya çıkarıyor. Bilgiye sahip olanlar, bilgiyi stratejik olarak yorumlayabilenlerin dünyada çok etkili bir hale geldiğini de görüyoruz. Ancak bu bilgi birikimi, bilginin analiz edilememesi nedeniyle insanların mutsuz, huzursuz ve gerçekten sorunlu bir alanda yaşadıklarını gösteriyor. İşte bu noktada, bilgi üretiminin artık medeniyet perspektifi içinde yorumlanması gerekiyor.
Bilgi, sadece bilmek değil
Bilgiye sahip olmak, insanın kendisine ve çevresine, kainata ilişkin bilgiye sahip olmasından ibaret değildir. Bu esastır, bu olmazsa olmazdır ama bunun üstünde ikinci adımda, bilginin insanoğlunun, bütün yaratılanların hayrına olacak şekilde işlenmesi, kullanılmasını sağlamak hikmet dediğimiz alanı oluşturur. Hikmete sahip olmayan bilgi, sadece kitabi bir bilgidir. Hikmetle donanmamış bir bilgi, insanlığa faydalı olmayan bir bilgidir. Sadece hikmet de yetmez. Üçüncü aşamada ise bu hikmeti taçlandıran alan, irfan dediğimiz alandır. Yani insanın ne biliyor olursa olsun bilimde hangi derinliklere ulaşırsa ulaşsın bildiklerinin rabbinin bilgisi karşısında ezeli ve ebedi bilginin karşısında sadece okyanusta bir damla mesafesinde olduğunu bilerek bir sorumluluk hissetmesidir.
İbn Haldun Üniversitesi bir örnek projedir
Bu noktada, İbn Haldun Üniversitesi, hem eğitim alanında bir başarı öyküsü, hem de Türkiye’nin geldiği seviyeyi göstermesi bakımından önemli, örnek, numune bir projedir. İbn Haldun Üniversitesi, bilgi üretimini hikmet ve irfan perspektifi içinde yaparak, medeniyet yürüyüşüne katkıda bulunuyor. Bu da üçüncü büyük yürüyüşün merkezinin Türkiye olacağının önemli göstergelerinden birisidir.
Hikmet ve irfanla donanmış bilgiye ihtiyacımız var
Dünyanın ihtiyacı olan hikmet ve irfanla donanmış olan bir bilgiye sahip olmak, bu bilgiyi üretebilmektir. Önümüzde büyük İslam medeniyetinin üçüncü büyük yürüyüşünün hazırlıkları vardır. Bunun için yapmamız gereken, bilginin her türlüsüne sahip olmak, bilginin her türlüsünü hikmetle yoğurmak ve dünyaya büyük alimleri, büyük bilginleri yetiştirirken o bilginleri ne biliyor olurlarsa olsunlar bilgilerinin rablerinin bilgisi karşısında sadece denizde, okyanusta bir damla su mesafesinde olduğunu öğretecek alçak gönüllülüğü, mahfiyetkarlığı öğretmektir.
Medeniyet yürüyüşü gerçekleştirilmeli
Bugün dünyadaki gelişmeleri sadece siyasi olarak ele almanın yeterli olmadığını biliyoruz. Bu siyasi, toplumsal, sosyolojik gelişmelere de reçete üretebilecek, onlara karşı çözüm sunabilecek olan şeyin esas işin bir medeniyet perspektifiyle insanlığın tamamının hayrına olacak. Sadece Türkiye’deki 85 milyonun, İslam dünyasındaki 2 milyar insanın değil, aynı zamanda 8,5 milyar insanın tamamının hayrına olacak fikirleri üretebilmek, bilgiyi ortaya koyabilmek, medeniyet yürüyüşünü gerçekleştirebilmektir.
Bilgi üretiminin medeniyet perspektifi içinde yorumlanması, insanların hayatını kolaylaştırırken aynı zamanda dünya için de çok önemli bir adım olacaktır. Bu nedenle, bilgi üretiminde hikmet ve irfan perspektifi, İbn Haldun Üniversitesi gibi örnek projeler ve medeniyet yürüyüşü gibi kavramlar önem kazanacaktır.,
GÜNDEM
26 Eylül 2023GÜNDEM
26 Eylül 2023EKONOMİ
26 Eylül 2023GÜNDEM
26 Eylül 2023GÜNDEM
26 Eylül 2023GÜNDEM
26 Eylül 2023SPOR
26 Eylül 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.