AB İçişleri Bakanları Toplantısında Tarihi Adım Atıldı: İltica Sistemi Reformu
AB Dönem Başkanı İsveç’in Göç Bakanı Maria Malmer Stenergard ve AB Komisyonunun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, AB İçişleri Bakanları Toplantısının ardından tarihi bir adım attıklarını açıkladılar. Bakanlar, AB’nin iltica sistemi reformunun iki ana ayağında anlaşmaya vardıklarını ifade ettiler. Bu anlaşma ile üye ülkeler arasında sığınmacıların dağıtımı için “sorumluluk” ile “dayanışma” arasında iyi bir denge kuruldu.
Zorunlu Dayanışma Mekanizması
Kurulan zorunlu dayanışma mekanizması, göç baskısına en çok maruz kalan üye ülkelere destek sağlayacak. Üye ülkeler, farklı dayanışma katkıları arasında seçim yapma olanağına sahip olacak. İsveçli Bakan Stenergard, bu katkıları açıklarken sığınmacıları kabul etmeyen üye ülkelerin her kişi başına ev sahipliği yapan ülkelere 20 bin avro ödeyeceğini, yılda ilk etapta en fazla 30 bin sığınmacı kabul edileceğini, bir sığınmacının başvurusunun değerlendirilmesi için üst sınırın 6 ay olacağını aktardı. Bakan, yalnızca Polonya ve Macaristan’ın anlaşmaya karşı çıktığını, geri kalan 25 üyenin verdiği desteğin nitelikli çoğunluğu sağladığını söyledi.
Güvenli Üçüncü Ülke Kavramı
İsveç Göç Bakanı Stenergard, güvenli ülkeler listesinin olmadığını ve revize edileceğini belirtti. Güvenli ülke kavramına üye ülkelerin kendi değerlendirmeleri neticesinde karar vereceğini kaydeden Stenergard, sığınma başvurusu yapanların aile fertlerinin bulunup bulunmadığı veya kendisinin o ülkede yerleşmiş olup olmadığı gibi faktörlerin dikkate alınacağını anlattı.
Daha Hızlı Değerlendirme Süreci
Anlaşmanın hem AB’nin dış sınırlarındaki üye ülkelere yük oluşturmayacak hem de başvuru sahipleri açısından hızlı değerlendirmede bulunulmasını sağlayacağını belirten Stenergard, sınır prosedürleri ve kabul alma oranları düşük kişiler tarafından dış sınırda yapılan sığınma taleplerinin hızlı bir şekilde değerlendirilmesini sağlayacaklarını ifade etti. Bu sayede nitelikli olmayanların hızla geri gönderilmesine yardımcı olacaklarını ve sığınma sisteminin suistimalini de önleyeceklerini kaydetti.
Tüm Üye Ülkeler İçin Geçerli Olacak
AB Komisyonunun içişlerinden sorumlu üyesi Johansson da yeni mevzuatın yürürlüğe girdikten sonra tüm üye devletler için geçerli olacağına işaret ederek, “Günün sonunda, mevzuatın uygulanmasını sağlayacak, anlaşmanın koruyucusu olan kurum, Komisyon’dur. Ancak bugün Konsey’de, uygulamanın sorunsuz ve etkili bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak için bazı özel eylemler de oluşturuldu.” diye konuştu.
AB, 2015’teki göç krizinden bu yana sığınmacıların üye ülkeler arasında nasıl dağıtılacağı ve iltica başvuruları reddedilenlerin nasıl geri gönderileceğine çözüm arıyor. AB Komisyonunun hazırladığı “göç ve iltica paketi”, üye ülkelerin farklı tutumları nedeniyle kabul edilememişti. Geçen sene Fransa’nın AB dönem başkanlığı süresince, paket üzerinde ilerleme sağlanabilmesi için “adım adım yaklaşımı”nı benimsemesi üzerine, AB’nin dış sınırlarını güçlendirilmesi ve üye ülkeler arasında dayanışma mekanizması kurulması olmak üzere paketteki 2 unsurla ilgili ilerleme kaydedilmişti.
AB Liderler Zirvesi’nde hızlı ilerleme sağlanması hedefiyle göç yeniden ana gündeme oturtuldu. 2022 yılı, “AB’nin göç krizinden bu yana görülmemiş düzeyde düzensiz göç aldığı yıl” olarak kaydedildi. AB’ye 2022’de bir önceki yıla göre yüzde 64’lük artışa karşılık gelen 330 bin düzensiz giriş yapılmıştı.
News
